3 Nisan 2012 Salı
son derste konuştuklarımız
Aynı fotoğrafa, aynı insan, farklı zamanlarda bakıyor. Farklı zamanlarda, aynı fotoğraf, farklı duygusal tepkilere yol açıyor. Neden olabilir?
Bir film ya da herhangi bir görsel, tek kullanımlık mıdır? Bir kere bakar/ izler ve kenara mı atarız? Tekrar tekrar izler ve her seferinde yeni anlamlar mı keşfederiz?
Görseller tüketilir mi?
Hangi görseller daha kalıcıdır?
Son derste bunları konuşmuştuk.
Ve bahsi geçen bazı filmler şunlardı:
- İspanyol yönetmen Carlos Saura'nın TANGO filminde renk kullanımının psikolojik etkileri
http://www.youtube.com/watch?v=YUhYnD3yOGI
-Christopher Nolan'ın, hafıza üzerine ilginç bir kurgusu olan, sondan başa ilerleyen MEMENTO filmi;
- İsviçreli yönetmen Jean-Luc Godard'ın yeni filmi Sosyalizm
- Jean-Luc Godard'ın 1993 tarihli Je Vous Salue, Sarajevo (“Selam sana, Saraybosna” ya da “Seni selamlıyorum, Saraybosna”) isimli kısa filmi.
İki dakika on beş saniyelik bu kısa film, toplam iki adet fotoğraf karesinden oluşuyor.
Kelimelerin görsellerin algısına etkisine bakabileceğimiz bu örneği şu bağlantıdan izleyebilirsiniz:
http://www.youtube.com/watch?v=ItEHvYi8KZI
- Ayrıca bir arkadaşınız, Vanilla Sky filminde renk kullanımına dikkat çekti
-
karıştırmayın, düşünün
önemli bir hatırlatma:
gestalt'ın temel yaklaşımını /mantığını anlamaya çalışırken,
parça-bütün ilişkisi üzerine konuştuk. organize parçaların daha akılda kalıcı olması üzerine konuştuk... gestalt kuramı, zaten "bütünün algısı" üzerine kurulu. gestalt kuramı, bütünün parçaların toplamından daha farklı, daha kapsamlı, daha fazla olduğu olgusu üzerine temellenmiştir. bununla ilgili bir post blogda mevcut. bütün algısı, parça-bütün ilişkisi üzerine konuştuklarımız, bu kuramın ana prensipleri. temel yaklaşımı. perspektifi. bakış açısı.
gestalt yaklaşımını bir kez anladıktan sonra,
yakınlık, benzerlik, vb. ise,
görsel gruplamanın neye göre yapıldığını incelediğimiz başlıklar...
yakınlık, benzerlik, kapalılık vb. bunlar gestalt görsel gruplama ilkeleri diye adlandırılıyor tasarım kitaplarında.
bu nedenle, bununla ilgili blogda BAŞKA bir post mevcut.
anlamadan ezber mantığıyla yaklaşırsanız, aklınız karışır.
anlamaya çalışarak yaklaşırsak, taşlar yerine oturur...
2 Nisan 2012 Pazartesi
AKVARYUM animasyonu ve bazı sorular...
Denizcan Yüzgül'ün AKVARYUM isimli animasyonunu bu adresten izleyebilirsiniz.
Merakı nasıl canlı tuttuğuna dikkat edin. Görsel dilde sürekliliği nasıl sağladığına da...
Konuşma olmaksızın görseller bizimle nasıl konuşur?
Nasıl iletişim kurar?
Ses, görsellerin anlamını nasıl değiştirir?
Peki çevremizi saran tüm görseller, hergün, her an bize ne diyor? Ne kadarını algılıyoruz? Neyi algılamayı seçiyoruz? Zihnimiz, bize devamlı türlü mesajlar ileten görsel dünyaya nasıl tepki veriyor? Bilinçli miyiz bu konuda? Neye bakmayı seçiyoruz? Ne düşünüyoruz? Görseller te kullanımlık mı? Bir film, seyredince tükenir mi? Bir resim, bir kerelik bakma ile biter mi? Görsel algılama süreci, niçin dinamiktir diyoruz? İnsan, görerek neyi ve nasıl inşaa eder?
ayrıca 2...
mecliste bir koltuk kavgasına tepeden bakan animasyon,
boğa-matador ilişkisinde farklı bakış açıları sunan matador isimli animasyon,
denizcan yüzgül'ün merakımızı canlı tutan "akvaryum" isimli animasyonu...
"forget" isimli müzik videosunda biçim -içerik ilişkisi ...
parkur isimli animasyon... duvarda tek tek çizimlerden oluşan hareket ve devamlılık...
neler izledik. neden izledik? hatırlayın.
ayrıca...
john heartfiled / "adolf, the superman"
rodchenko, bakış açısının farklılaştığı fotoğrafları
kendini yakan budist rahip,
tankların önünde tek başına duran adam...
hatırladınız mı?
bu görüntülere niçin baktık?
biçimsel yaklaşım, anlam açısından yaklaşım, yorum farkları
dersimiz bağlamında görsellere yaklaşımımız iki türlüdür.
1. biçimsel açıdan / şekil, büyüklük, renk, vb.
2. anlam açısından / içerik, bağlam, yorumlama
Bir görsel, farklı insanlar tarafından niçin farklı yorumlanır?
Algımızı etkileyen zihinsel faaliyetler nelerdir?
Buna cevap ararken söz ettiğimiz bazı noktalar ise şöyle:
arnheim, görsel güçler, dinamik algı
Görsel güçlerden ne zaman bahsettik?
"GÖRSEL DENEYİM DİNAMİKTİR" derken bahsettik...
Rudolf Arnheim (film ve sanat kuramcısı, psikolog) der ki:
Algıladıklarımız, yalnızca objeler, renkler, biçimler, hareketler, ve farklı büyüklüklerden oluşan bir düzenleme değildir.
Algılanan şey, öncelikle, YÖNLENDİRİLMİŞ GERİLİMLERİN İÇ İLİŞKİLERİDİR ( INTERPLAY OF DIRECTED TENSIONS ). Bu gerilimler ya da çekimler, algılanan nesenede ya da tasarım elemanında, büyüklük, şekil, konum ya da renk özellikleri halinde mevcuttur.
Belli bir ŞİDDET ve YÖNe sahip olduklarından, bu gerilimler psikolojik GÜÇLER olarak betimlenebilir. (Because they have MAGNITUDE and DIRECTION, these tensions can be described as psychological FORCES.)
GÖrsel algının dinamik bir süreç olmasının nedeni:
Gözümüzle algıladıklarımız, sadece nesneler renkler ve şekiller ile yapılmış farklı düzenlemeler değildir. Belirli “YÖN”lere sahip gerilimlerin birbirleriyle ilişkisi denge ya da kararsızlık yaratır.
Görsel bir unsura ait büyüklük, şekil, konum, renk vb. Hepsi birer GÖRSEL GÜÇ tür.
Farklı görsel güçlerin algılanması, görme ve algılama sürecindeki dinamizmi oluşturur.
“Günlük hayatımızda çevremize bakarken herhangi bir nesneyi görüş açımız içinde konumlandırdığımız yer, o nesneye bizim görüş açımız içinde zayıf ya da kuvvetli bir görsel güç yükler. Nesneye yüklenen bu görsel güç,görüş açısı içinde nesnenin bulunduğu yer ve nesnenin diğer nesnelerle olan ilişkileri sonucunda ortaya çıkar.”
-Levend Kılıç: Görüntü Estetiği